
Milli Eğitim Bakanlığının hazırlık yapmadan plansız, programsız yürürlüğe koyduğu yeni yönetmelik branşlar arası iş yükü ağırlığını daha da belirgin hale getirdi.
Her biri ayrı bir ders olması gereken Okuma, Yazma, Konuşma ve Dinleme Becerileri ile ilgili müfredat değiştirilmeden tek bir ders çatısı altında yeni kararlar alındı.
Bütün tören programlarında sunuculuk vb. aktif görev alan, kurul toplantılarında yazmanlık görevini ifa eden, eser değerlendirme komisyonlarında jüri üyesi olan, kutlama programlarında drama vb. çalışmalar yapan, ilkokuldan ortaokula geçtiği halde okuma yazması olmayan öğrencilerin gelişimine özel destek sunan Türkçe/Edebiyat öğretmenlerinin zaten fazla olan iş yükü, bu yönetmelikle diğer branşlara nazaran daha da arttı.
Artan bu iş yüküne karşılık ders programlarında ve müfredatta herhangi bir değişiklik yapılmadı.
Dönemde iki sınav yapan öğretmenlerin bir dönemde 6 sınav yapması kuralı getirildi.
Tek tek uygulanması gereken Konuşma Becerileri sınavının ise zaman ve verim açısından kalabalık sınıflarda uygulanabilirliği çok düşük.
Bakanlığın okuduğunu/dinlediğini/izlediğini anlama/kavrama da ya veyahut kendini sözlü ve yazılı dilde ifade edebilme becerilerine katkı sunacak bu becerilere odaklanması yoğunlaşması çok önemli ve yerinde bir karardır.
Ama bu kararların bir hazırlık ve planlama süreci olmaksızın tek bir ders çatısı içerisine sıkıştırılması yanlıştır.
Bu becerilerin her biri Okuma, Yazma, Konuşma ve Dinleme olmak üzere ayrı bir disiplin olarak müfredatta yer almalıdır.
Sınıf mevcutları bu sınavlara uygun hale getirilmelidir.
Aksi takdir de halihazırdaki müfredatın bile yetiştirilmesi zor iken bu becerilerin kazanımlarına odaklanmakta sorunlar yaşanacak ve istenilen verim alınamayacaktır.
Türkçe dersi bakanlığında yeni yönetmelikle yoğunlaştığı üzere temel derstir.
Bu dersten verim alınabilmesi için öğrencilerin en başta çoktan seçmeli (deneme) test bataklığından kurtarılarak sınav odaklı sistemden vazgeçilmesi ve dersin kazanımlarına odaklanılması gerekiyor.
Eğitimci Yazar Mehmet Güler
Kesinlikle yazılanlara katılıyorum resmen Edebiyat öğretmenlerine eziyet etmek için özel caba sarfedilmiş ayrıca 30 33 kişilik sınıflarda bunlar nasıl uygulanacak onuda bir acıklasınlar .keşke bu planlamaları yaparken öğretmenlerinde fikirlerini alsalar .
Kesinlikle dört temel beceri ayrı ayrı ders olmalı yoksa her şey kağıt üstünde kalmaya devam eder
Nihayet birisi sesimizi duymuş. Yoruldum ve yıldım bu gereksiz angaryalardan. Millet teneffüslerde çayını alıp sohbet muhabbet ederken ben hep bi iş yüküyle uğraşıyorum başka branş öğretmenleri boş gününde başka işler yaparken ben okul işiyle değişen yazısıyla uğraşıyorum . Bunu dillendirince de bizim branşımızın gerektirdiği buymuş hangi kitapta yazıyorsa bu gerekler şimdi bir de meb yükleniyor bakalım nereye kadar
Birileri bu sistemi masa başında hiç ölçüp biçmeden getirmiş gibi… 53 kişilik sınıfta konuşma sınavına iki haftayı tamamen ayırsanız bile süre yetmiyor. Olmadı bir de dinleme sınavı, olmadı ortak yazılı vs. Diğer öğretmenlik dışı angarya evrak işlerini söylemeye bile zaten gerek yok. Sadece ders işlemek için zaman koymayı unutmuşlar sanki????
Çok çok çok doğru bir tesbit, teşekkür ederiz bu konuya parmak bastığınız için
İngilizce öğretmenleri bu yük dediğiniz sınavları yıllardır yapıyor. Ders saatlerimiz sürekli azaltılırken yükümüz sürekli artıyor malesef…
Derdimize tercüman olmuşsunuz teşekkürler
Günlerdir gece gündüz yazılı kağıdı okumaktan omuzlarım tutuldu.
Yusuf Tekin Bakan yerine Ziya Selçuk hoca olmuş olsaydı eğitim bu tür iş yükü olmazdı. Yusuf geldiği günden beri kuralları yıkıyor. Eğitim binasını yıkıyor enkaz hale döndü. Zorunlu görev affı getirdi, 2. İl dışı, 70 puan şartı ortak sınav hepsi eğitim gemisini batırmaya yönelik işlerde bulundu.
Edebiyat ve Türkçe temel iki derstir. Dilimizi en iyi şekilde kullanmamız lazım bundan dolayı bu iki dersin kontenjanlarinin acilen artırılması lazım aksi takdirde har gelip harman savurmaya okudugunu anlamayan bireyler vs vs …
Ögretmenlerin yükleri birbirinden farklı kiminin cok kiminin az biri evine 10 paket yazılı getiriyor birinin hiç yazılı derdi yok kimi a li b li 10 tane yazılı kagıdı hazırlıyor kimi sadece uygulamadan not veriyor.Okuldaki ögrenci bile farkı anĺıyor maaşlaŕı aynı mı alıyorsunuź diye sorunca evet dendiginde şaşırıyorlar.Madem yük veriliyorsa karşılıgıda verilmeli.
12. Sınıf öğrencilerinin de yükü arttı. Zaten yoğun bir tempodalar. Bu değişiklik 12. Sınıf öğrencilerini kapsamamalıydı. Müfredatın değişmesiyle beraber 9. Sınıftan başlamamalıydı. Bakanlığın bu konuyu bir daha gözden geçirmesini bekliyoruz.
Evet müfredatı iki haftadır bıraktım çok güzel öğrencilerin konuşması derse olan ilgileri bir çok kazanım saygı, içeriklerdeki değerler, mesajlar vb. Fevkalade atılan adımlar samimi görüyorum, yerinde buluyorum. Bunlara paralel müfredat sadelesmesi sanırım bu yüzden. Güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Dinleme de keyifli çok zaman almıyor. Ama konuşma etkinliği çok zaman alıyor. Öğrenciler mutlu biz de lakin tek sorun zaman bunlar öncelenir gereksiz teorik ezberler kaldırılırsa herkes rahatlar.
Yaptığımız uygulama ve yazılı sınavın ortalamasını bile biz hesaplayıp e-okula giriyoruz. Hiçbir şey düşünülmeden ve sistemin altyapısı hazırlanmadan hizmete sunuldu. E-okul uygulama notunu %50 hesaplıyor. Çözüm olarak da biz hesaplıyoruz. Merak ediyorum bakanlıkta yer alan bu kadar mühendis ve tekniker ne yapıyor?
Yıllardır ilk kez tam isabet bir yazı okudum. Eğitimin bir çok kademesinde bulundum emekliliğe yaklaştık. Kimse kusura bakmasın ve gereksiz alınganlık yapmasın. Sınav grubu ders öğretmenleri ve sınıfçıların yükü gerçekten bambaşkadır. Eee sonuç aynı ücret :) örneğin birçoğunn hiç bir iş yapmadğı(İstisnalar muhakkak vardır) ve koordinatörlük adı altında ve bazılarının ders saatini bile doldurmadığı halde üstüne bi de ekders alan malum branştan tutun da elinisıcak sudan soğuğa sokmayanlar aynı mı?
Güzel bir yazı olmuş.
Cumhuriyet kurulduğundan beri öğretmenlerin yükü herzaman ağir olmuştur kimse serseriste bulunmadı çünkü mesleklerini severek yapıyorlardı son 20 de atanan öğretmenler hem rahat olsun hem çok tatil hem de çok para olsun yapamayanlar başka meslek baksın. Ben 30 sene gocunmadım mesleğimi icra ettim hafta da 40 saat derse girdim 75 kışılık sınıflarda ders verdim ve her türlü kutlama hazırladım ve bir gün isyan etmedim.
Tamamen katılıyorum. Yaptım oldu demekten vazgeçilmeli.kaldi ki ortak sınavlar için zaman aralığı 10 gün nasıl yetişecek tüm dersler
Öğrenciler yeni yazılı sistemine ayak uyduramadı öğrenciler adeta yaprak gibi dökülüyor.Milli eğitim bunun altından kalkamaz.
Rehberlikci olup calismadan, dizi izleyerek en yuksek ucreti alacan
Liselerde ingilizce öğretmenleri yıllardır bu sınavları yapıyor zorla projeler yapmaları isteniyor hiçbir kurumda eve iş gitmezken öğretmenler okul kadarda evde çalışıyor evrak işleri bitmek bilmiyor
İngilizce öğretmenleri uzun zamandır böyle üstelik ders saatleri gittikçe azaltıyor, kurulda yazman ya da törende görevli olmak tüm branşlara verilen bir görev
Aksi taktir de > Aksi takdirde
Türkçe dersi bakanlığında > Türkçe dersi bakanlığın da
İngilizce öğretmenlerinin on yıllardır yaptığı uygulama Edebiyat- Türkçe öğretmenleri aynı uygulamayı yapmaya maruz bırakıldığında mi kiymeye bindive is yuku artti oluyor? Yabancı dil öğretmenlerinin ders işlerden, sinav hazırlarken, uygularken ve ölcme değerlendirme aşamasında is yükü tüm branşlardan fazladir. Bu sebeple ek ders ücretleri de burjac karma fazla olmalıdır. Nokta!
İngilizce öğretmeni arkadaşlar, biz yıllardır yapıyoruz diye yazmış. Burada plansız, sistemsiz bir değişiklik eleştiriliyor hemen biz zaten yapıyorduk diye onlar da yapsın diyen öğretmenler çıkıyor ortaya! Kardeşim toplantılarda yazmanlıktan, okul panolarını düzenlemeye, program hazırlayıp sunmaktan, belirli gün ve haftaları kutlamaktan, yerel ve ulusal yarışmalara eser göndermekten eser inceleme komisyonlarında il,ilçe tarafından resen görevlendirilmekten vs vs bahsediyoruz biz.
Okulun bütün etkinliklerinde yükün çoğu Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı öğretmenlerinin üzerinde zaten! Kaç tane program yazıp prova yapıp program sundunuz acaba sayın İngilizce öğretmeni arkadaşlar? Kütüphaneden mezuniyete, okul gazetesinden il programlarına canımız çıkıyor bizim. Biz zaten yapıyorduk demeyi bırakın lütfen. Bu kadar işin, sorumluluğun üzerine angarya şeklinde getirilen bu sınavlara isyan ediyoruz biz. Derslerimizde zaten yapıp değerlendirdiğimiz şeylere sınav zorunluluğu getirild
Bence de zorlaştı ama çok daha makul ve insani oldu. Misal konuşma sınavında birebir, yüz yüze öğrenciyle konuşmuş olunca, normalde kırk yıl dersine e girsem tanıyıp anlayamayacağım öğrencileri fark ettim. Demek ki mevcut sistem eksikmiş dedim. Çocukla direkt bağ kurmuş olduk. Hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşa konuşa diyen atalar yine haklı çıktı.
Çok isabetli bir tesbit. Bir haftadır sınav yapıp okuyoruz, hâlâ bitmedi.
O kadar haklısınız ki sadece teşekkür edebilirim maalesef ben yaptım oldu demekle olmuyor 40 kişilik sonuçlarda dinlene konuşma Sınav yapmaya , müfredatı yetiştirmeye bir de dediğiniz gibi kutlama vs programları hazırlamaya çalışıyoruz 5 saatlik derste hangi birini yetiştireceğiz?
Edebiatçılar eziliyor fizik kimya biyolojicilere hiçbir iş verilmiyor hiçbir faydası olmayan gereksiz dersler ve ülkenin matematik ortalaması dipte,hiç bir faydaları yok gereksizler.
Mehmet Bey doğru tespitlerde bulunmuş, kendisine teşekkür ederiz. Lakin bu tesbitin bakanlık tepki verene kadar devam ettirilmesi önem arz etmektedir.
Pandora, koyun gibi boyun egdiniz her şeye diye yeni nesil öğretmenlerden de aynısını bekleyemezsiniz. Evet, mesleğimi seviyorum. Fakat, angaryayi sevmiyorum ve kabul etmiyorum. Edebiyat öğretmeni olarak bütün boş derslerim provalarla geçiyor. Tören üstüne tören. Diger branşlara da veriliyor ama zorlu olanlar bizde. Uygulama sınavları ayrı mesele. Bir haftadır konuşma sınavına ders harcıyorum. Zaten zor yetişen bir müfredat var. Kaça bolunelim istiyorsunuz?
Son yıllarda kaynaştırma öğrencisi sayısının artması öğretmenlerin yükünü artırmaktadır. Formasyon sahibi emektar ücretli öğretmenler son 15 yıldan bu yana yüzlerce özel eğitim öğrencilerini mezun ettiler ve özveri ile eğitim verdiler, veriyorlar.Formasyon sahibi emektar ücretli öğretmenler kadro müjdesi bekliyor, emekleri heba edilmemelidir, yazıktır..
Tespit çok doğru ama amaç zaten bir şeyi düzeltmek değil bir şeyler yaptım denilsin diye dostlar pazarda görsün
Sadece Türkçe değil ve yazılı sınav senaryo vs bunlar da mental olarak zorluyor.. Daha kaliteli sınavları daha kısa sürede hazirlayabilecekken daha uzun süre tartisiyoruz saçma şeyleri.. Her dönem 6 sınav yapilacak ve daha sonra denecekki hepsini biz yapıyoruz artık hesap verin niye şöyle niye böyle.. herşey siyasi prim..
Duygularımıza tercüman olduğunuz için teşekkür ederim. Lakin bu hali Sağır Sultanın değil, bakanlığın duyması gerekiyor.
Bu konuya değindiğiniz için cok teşekkür ederim. İlgili yerlerde sesimizi duyar umarım. Sınav yapmaktan ders işleyemiyorum. Müfredatı yetiştiremiyorum. İş yükümüz çok arttı. Okuldaki bütün programları biz hazırlıyoruz zaten. Lütfen ilgili öğretmenleri dinleyerek düzenleme yapın.
Brawo
Türkçe ve Edebiyat dersi öğretmenleri için yazilanlara katılıyorum umarım tüm dil dersi öğretmenleri için artan sınav hazırlama okuma değerlendirme ve analiz yuklerinden dolayı bir iyilestirme yapılır.
Sesimiz oldunuz. Var olun!
Hani çocukları sınav stresinden kurtaracaktık. 2 haftadır sınav var. Türkçe dersinden 3 sınav var. Yazma, dinleme, konuşma. Sene sonuna kadar 12 tane sınav olacaklar.Turk eğitim sisteminin tek sorunu Türkçe dersi mi? Bu yanlıştan tez zamanda dönülmelidir.
Çok doğru tespitler.Her kelimesine aynen katılıyorum.Çok teşekkür ederiz. 52 kişilik bir sınıfta böyle bir uygulama nasıl yapılabilir?Realiteden uzak.Normal müfredatı zor işliyoruz.Bunlarin belki ayrı bir ders başlığı altında yapılması gerekir
Bu konuya değindiğinz için teşekkür ederim.35 kişilik bir sınıfa konusma sınavı yapmak saatlerimizi alıyor.sonra dinleme sınavi yapıyoruz.sonra yazılı sınav yapıyoruz.sinav yapmaktan ders işlemeye vakit kalmıyor.yani bu konuşma ve dinleme sınavları edebiyat dersi içinde yer almamalı.Bunun için ayrı ders konulmalı.benim şahsi fikrim böyle.
Bakanlık doğru işleri zamansız, düzensiz ve plansız yapıyor. Güzel yazı dersi konmadan, diksiyon ve hitabet dersi konmadan, okur-yazarlık atölyesi gibi bir ders konmadan böyle yüksek kazanımları çala kalem, oldu da bitti maşallah şeklinde yenilik yaptık sanarak uygulamak ne kadar doğru? Sayın Bakan öğretmenler odası ziyaretlerinizi erteleyiniz ZİRA yoğunluktan ve sinirden odada görüşecek iki üç şak şakcı dışında kimseyi bulamazsınız.